The only bilingual podcast that addresses conflict on an international scale.
Jan. 8, 2020

Aile arabuluculuğunun amacı nedir? Konuk: Lisa Parkinson

Aile arabuluculuğunun amacı nedir? Konuk: Lisa Parkinson

Anlaşabiliriz'de bu bölümde dünyada aile arabuluc…

Anlaşabiliriz'de bu bölümde dünyada aile arabuluculuğunu yakından tanıyan, Türkiye'de de danışmanlık yapmış bir konuğu ağırladım. Lisa Parkinson bize aile arabuluculuğunun amaçlarını; süreç içinde hangi konuların nasıl konuşulduğunu; aile arabulucularının sahip olması gereken eğitimi; çocukların sürece dahil edilmesini ve şiddet var mı anlamak için ne yaptıklarını anlattı.

Transcript

IE: Merhaba, şu an Lisa Parkinson ile birlikteyim. Teşekkürler beni Bristol’da evinizde ağırladığınız ve benimle görüşmeyi kabul ettiğiniz için.

LP: Benim için büyük zevk ve burada olduğunuz için çok memnunum.

IE: Aile arabuluculuğu nedir?

LP: Aile arabuluculuğu ile ayrılan ya da boşanan çiftlere yardım edilir. Hatta bazen büyük anne büyük babalara da. Aile arabulucuğu tarafların emin olmadıkları veya üstünde anlaşamadıkları veya çatışma yaşadıkları konuları çözmelerine yardım eder. Uyuşmazlığın boyutları birbirinden çok farklı olabilir. Ancak genelde ihtilaf konuları ayrılma ve boşanma ile ilgilidir ve özellikle çocuklara dairdir. Ama mali konular ve mal mülk konuları da ele alınabilir. Ayrılma veya boşanmayla ilgili her konu bu şekilde çözülebilir.

IE: Bize aile arabuluculuğuna dair bir kaç örnek olay verebilir misiniz?

LP: Beni aile arabuluculuğuna çeken aslında çocuklar ve ebeveynleri ayrılırken onların ihtiyaçlarının ne olduğuydu. Onların da bu süreçte ihtiyaçları var sadece yetişkinlerin ihtiyaçları yok. Nitekim bir çok ailede nikahsız birliktelikler var. Kısaca aile arabuluculuğu yetişkin pazarlığından farklı bir şey çünkü odak, ayrılsalar bile ebeveynlerin ebeveyn olmaya devam etmelerini sağlamak. Örnek olay vereyim. Mesela, sıklıkla ebeveynlerden birinin çocukla ne kadar sık, ne uzunlukta bir süreyle görüşeceği ve buna ilişkin bir çok detay. Ana babalar genelde diğerinin çocukla ne kadar zaman geçirdiğine odaklanıyorlar. Çocuğun zamanını yarı yarıya bölmenin hakkaniyetli olduğunu düşünüyorlar. Bazen birisi ben %60’ını istiyorum diyor. Zamana kilitleniyorlar oysa araştırmalar geçirilen zamanın miktarından çok kalitesinin önemli olduğunu gösteriyor. Çocuklar birlikte geçirilen sürenin çoğunda uyuyor veya okula gidiyor olabilir. Zaman ve ilişkinin kalitesine bakmak, çocukla iletişim kurmak ve çocukların kendileriyle ne kadar ilgilenildiğini hissettiğine odaklanmak daha anlamlı. Bazen çocuklar büyüdüklerinde anne babaları için “hep çok meşgullerdi, hiç benimle ilgilendiklerini hissetmedim” diye şikayet ediyorlar. Ebeveynler meşguller hakikaten, yapacak çok şey var.

Zaman konusunda anlaşamayan bir çok anne baba mahkemeye gidiyor. Aile arabuluculuğunda taraflara çocuklara bir birey olarak bakmaları, onların ihtiyaçlarına odaklanmaları ve çocukların yapmaktan hoşlandıkları şeyleri ve her bir ebeveynin onlarla yapacaklarını düşünmelerini sağlama, ki her ebeveynin güçlü olduğu yanları var, gibi konularda yardım ediliyor. Odaya ne kadar gergin ve kızgın girerlerse girsinler, bana çocuklarını anlatmalarını istediğimde, anne babalar genelde çocukların özelliklerinin ne olduğu konusunda anlaşıyorlar. Onlardan bahsettiklerinde atmosfer değişiyor çok daha yumuşak ve sıcak oluyor. Sıklıkla gülüyorlar ve işte o zaman başka konuları konuşmak daha kolay oluyor. 

Bazen çocukların nerede yaşayacağı konuşuluyor, iki evde mi yahut taşınmaları mı sözkonusu bunu ele alıyoruz. Bazen okul konuşuluyor.

IE: Aile arabuluculuğu denince aileyle ilgili içinde çocuk olmayan konuları da anlayabilir miyiz?

LP: Tabii ki. Mal mülk ve mali konular mesela. Çiftler ayrıldığında, ister hiç çocukları olmasın veya çocuklar yetişkin olsun, yatırımlar, gelir, mal mülk ve emekli maaşının nasıl bölüşüleceği gibi konular karmaşık olabiliyor. Bazen çiftler benzer gelir düzeyine sahip oluyor. Bazen birisi çocuklara bakmak için evde kaldığından diğeri ondan çok daha fazla para kazanıyor.

IE: Benim anladığım aile arabuluculuğu ille de mahkemece yönlendirilerek olmuyor. Bu adımları zaten düşünürken size gelebiliyorlar.

LP: Evet. Benim yaptığım tüm arabuluculuklarda başvuranlar taraf. Ya arabuluculuğu duymuşlar ya da mahkemeye gitmek istemiyorlar. Bazen avukatları ya da arkadaş veya aileden birisi tavsiye etmiş oluyor. Serbest meslek sahiplerine gitmek çok pahalı olduğundan bazen bir ebeveyn telefon edebiliyor. Artık bir çok insan bilgiye internetten erişiyor. Posta kodlarını giriyorlar ve yakınlarındaki arabulucuyu bulup onu doğrudan arıyorlar.

IE: Ne zamandır aile arabuluculuğu yapıyorsunuz ve bu işe nasıl girdiniz?

LP: 40 seneden fazladır bu işle meşgulüm. Bu nedenle artık durma vaktinin geldiğine karar verdim. Bu işe girişim şöyle oldu: ben zaten akıl sağlığı uzmanı ve sosyal hizmet görevlisi olarak lisans almıştım. Aile konusunda pedagog ve psikiyatristler ile çalışıyordum. O dönemde kısmen özel duygusal ihtiyaçları olan çocuklar için kurulmuş okullardan birinde görevliydim. Burada bulunan çocuklara “iyi adapte olamamış” deniyordu. Böyle bir etiket.

IE: Yaramaz çocuklar okulu.

LP: Evet, inanılmazdı. Sıklıkla çocuklar anne babaları arasındaki çatışmaya tepki gösteriyordu. Bu nedenle gariplermiş veya bir sorunları varmış gibi onlara bir etiket takılmamalıydı.  Aslında benim için hep çocuklar belirleyici oldu. Bu alanda bir kaç kişi daha buldum. 1974’te hükümet, tek ebevynli ailelere dair bir rapor yazdırdı. Bu raporda ilk defa, taraflara yardım etmek için bizim bugün anladığımız anlamda arabuluculuk önerildi. Bizim Bristol’da onlardan ayrıldığımız nokta, aile arabuluculuğunun mahkeme dışında, mahkeme öncesinde, tarafların veya başkalarının doğrudan temasa geçebileceği bir sistem kurmak oldu.

IE: Tamamen rızaya mı dayalı arabuluculuk?

LP: Hayır.

IE: Yoksa bir seçenek mi?

LP: Arabuluculuğa katılım zorunlu değil ama arabuluculuğu dikkate almak zorunlu. Bu önemli ama insanlar bazen aradaki farkı anlamıyor. Arabuluculuğu zorunlu zannediyor, hayır, arabuluculuk gönüllü. Bu çok önemli bir unsur. Ama mahkeme, aile mahkemesine başvurmadan önce, başvurucunun arabuluculuk yapmaya ehil bir arabulucudan bilgi almasını, gidilebilecek mahkeme dahil farklı yolları öğrenmesini ve ona göre en uygun olanına karar vermesini istiyor. 

IE: Çocuk terapisi yaptığınızı ve hatta sosyal hizmet uzmanı olarak çocuklarla çalıştığınızı ifade ettiniz. Bu durumda, arabulucu olmak için hukukçu olmanızın gerekmediğini anlıyorum. İngiltere’de bu konudaki düzenleme ne yönde?

LP: Biz arabuluculuğa sadece çocuklarla ilgili konularda başladık. Anne babaların onları nasıl göreceği ve çocukların kiminle oturacağı kısmıyla. Mali konuları ele alamazdık çünkü buna dair bir eğitimimiz yoktu. Hepimiz sosyal hizmet, danışmanlık ve terapi alanlarından geliyorduk.

IE: Niye?

LP: Yapmak isteyen bizdik, avukatlar o zaman bu konuyla ilgilenmiyordu. Çocuklarla ilgili konular, aile nerede oturacağı, kaç para lazım gibi konulara sıkışmıştı. Oysa en belalı konuların hepsi birbirine bağlıydı, çocuklarla ilgili konuları bunlardan ayırmak mümkün değildi. Ben emeklilik gibi konuları bilmediğimi biliyordum. Ama bu ülkedeki aile hukuku avukatları derneğinin başkanını tanıyordum. Onunla konuşarak bir pilot proje başlatmakla ilgilendiğimi söyledim. İnterdisipliner şekilde tüm konuları birlikte ele alacak, eşli arabuluculuk yapmayı önerdim. Bir arabulucunun benimki gibi diğerininse hukuki bir eğitimi olacaktı. Herkes kendi alanının tecrübesini getirerek diğerini tamamlayacaktı.

Londra’da konuyla ilgilenen beş avukat vardı ama onlar da, arabuluculuk yaparlarsa müvekkilleriyle menfaat çatışması yaşayacaklarını düşündüğü için, arabuluculuk yapmaya izinleri olmayacağını söylediler.  Ben avukat olmadığım için benim ruhsatımı tehlikeye atmam sözkonusu değildi. Baroda bu konuyla ilgili sekreteri tanıyordum, ben sorayım dedim. Konuyu değerlendirsinler. Bunun üzerine Londra’da baro özel bir alt komite kurdu ve bir avukatın arabulucu olarak başka bir faaliyet göstermesi uygun olur mu diye değerlendirdi. Kapı böyle açıldı, bize fon verdiler ve evet, pilot projenizi destekliyoruz, gidin yapın dediler. Meğer konuyla ilgilenen çok kişi varmış. Böylece eğitim talebi  ortaya çıktı. Ancak ikili arabuluculuk masraflı, bugün aile arabuluculuğunu daha çok tek kişi yapıyor. Bu nedenle artık bu ülkede mecburi olan, mahkemeye gitmeden önce arabuluculuğa dair bir toplantıya giderek arabuluculuğu anlamak ve seçimi ona göre yapmak.

IE: Aile arabuluculuğu nerede yapılıyor?

LP: Genelde arabulucunun mekanında. Bu değişebiliyor. Hukukçu olmayan arabulucular aile merkezlerini kullanabiliyor. Bu merkezler bir avukatınkine göre daha aile dostu döşenmiş odalardan oluşuyor.  Duvarlarda fotoğraflar, çocuk kitapları falan.

IE: Avukat olarak aile dosyalarınız olabilir ama arabuluculuğu böyle bir yerde yapmalısınız kısaca?

LP: Evet, bir ofiste veya ofis masasında değil daha uygun bir odada. Yuvarlak bir masada herkesin birbirine bakabildiği bir şekilde.

IE: Daha önce çocukların ihtilaflara tepki gösterdiğinden bahsettiniz. Nasıl tepki gösteriyorlar, yetişkinler gibi mi?

LP: Çocuğun yaşına çok bağlı. Bazı yaşlarda daha kırılganlar.

IE: Hangi yaşlarda? Daha küçükken herhalde?

LP: Çocuğun yaşı ve ebevynlere olan bağlılığı önemli unsurlar. Babanın işe gidip, eve geç geldiği bir çok aile var. Bunu sıklıkla görüyoruz. Çocuklarla ilgili işleri daha çok anne yapıyor. Baba suçu olmaksızın daha az orada. Öyle bir babaya çocuğun bağlılığı az olur ama ortada çok iş yapan ebevynliği paylaşan bir baba varsa, çocuk o babayı çok daha özler. Ana-babanın ebevynliği paylaşımının ne olduğu bir unsur. Anne babanın ilişkisi, işbirliğine mi dayanıyor, birbirleriyle iletişimleri nasıl, birbirlerini dinliyorlar mı yoksa sürekli tartışıyorlar mı? Bazen birbirlerine sürekli bağırdıkları ve birbirlerini dinlemedikleri için aralarında bir sürü yanlış anlama oluyor. Bunlar çocuğun vereceği tepkiyi etkiliyor.

Çocuğun karakteri de önemli. 7-14 yaş daha kırılgan, 15’ten sonrası daha kendi dünyasında. 7-14 yaş ne olduğunu görüyor, anlıyor. Çocuklar gerginliği hemen anlar. Bazen arayı bulmaya çalışır çocuk. Bazen de bir ebeveynin kendisini reddettiğini hissederse, çocuk onu reddeder. Bazıları depresif olur. Bazıları kendine zarar verir ki bu oranlar ciddi şekilde arttı. Panik atak, endişe ve kızgınlık yaşayabilir çocuk. İngiltere’de çocuklara yönelik bir yardım hattı var. Oraya yapılan aramalardan yola çıkan bir rapor, çocukların 6-7 yaşında bile anlama ve karar verme konularında yetişkinlerin sandığından çok daha yetkin olduklarını gösteriyor.

IE: Bize aile arabuluculuğundaki adımları anlatabilir misiniz? Ne kadar sürer? Örneğin bir boşanmada  adımlar nelerdir?

LP: İlk adımın bilgi vermek ve ilgilinin ihtiyacını anlamak, neden emin olmadığını ve sorularının ne olduğunu anlamak için bir ayrı toplantı olması gerekiyor. Tanımadığınız birisiyle özel hayatınızı konuşmak kolay bir şey değil. Tarafların kendisini rahat ve güvende hissetmesi önemli. Onlara arabuluculuktaki gizliliği anlatmak lazım ve sizinle konuşmanın güvenli olduğunu. Söylenenlerin bir yere rapor edilmeyeceğini açıklamak gerek bunun istisnası bir çocuğa ciddi zarar gelme ihtimali. Zaten bunu en baştan net şekilde ortaya koyuyoruz. Bunun bildirilmesi şart.

Tabii aile içi şiddet de çok önemli bir mesele. Çok sık tartışıyor musunuz gibi sorularla başlıyoruz.

IE: Sadece fiziksel şiddet değil psikolojik ve duygusal yanlarını da ele aldığınız için böyle diyorsunuz sanırım.

LP: Evet. Bir çok insan konuyu fiziksel anlıyor. Ben nasıl anlaşıyorsunuz gibi daha kalibresi düşük soruları tercih ediyorum. Konuşuyor musunuz, tartışıyor musunuz diyorum. Bazen çok stres olduğunda ve ilişki bitmeye yüz tuttuğunda tartışmalar kontrolden çıkabiliyor. Taraflardan biri diğerine vuruyor veya küfrediyor. Taraflar size bir şey söylemeden önce göz temasından anlıyorsunuz zaten. Veya birisi ağlıyor. Birinize bir şey mi oldu diyorum? Bazen bir tokat sözkonusu. Birisi diğerine bir şey atıyor.

IE: Ya da bir şeyi kırıyor.

LP: Bardak atıyor. Bu da tabii şok edici ve sinir bozucu. Ama sürekli tekrarlanan bir dayaktan çok farklı. O tamamen ayrı bir kategori. Ve sıklıkla madde kullanımından kaynaklanıyor. Yine de o kategoriye girip girmediğini öğrenmeniz lazım. Durumun bu olduğunu söylemesi için birisine yardım etmelisiniz. Bu nedenle, bilgiyi hemen diğer eşle paylaşmayacağınızı söylemek çok önemli zira kendisi için bir takım sonuçları olabilir. Acilen yardım almaya yönlendirilmeleri gerekebilir. Onlara kendilerini korumaları için mahkemenin verebileceği koruma, yaklaşmama gibi kararlardan bahsedebilirsiniz. Onlara bilgi verebilir ve onları bir kadın kuruluşuyla, tabii erkek de mağdur olabilir ama sıklıkla kadınlar oluyor, temasa geçmeleri için cesaretlendirebilirsiniz.  Kısaca olay sadece arabuluculuk değil, sadece güvenlik ve koruma değil. Ortada çocuklar da olabilir. Annenin korunma ihtiyacı veya korktuğu bir durum sözkonusu olabilir. Eşinin kendisine bağırmamasını istiyor olsa da eşinin iyi bir baba olduğunu, çocukların onu sevdiğini söyleyebilir. “Çocukların onu görmesi gerek ama ben onla yüz yüze gelemem” diyebilir. Böyle bir durumda farklı günlerde mekik arabuluculuğu öneririm. Böylece birbirlerine rastlamazlar.

IE: Aynı zamanda güvenlik için herhalde?

LP: Evet.

IE: Birisi diğerini kafaya taktı diyelim ve onu izliyor. Ofisinize geldiğini görüp ne yapmayı düşünüyorsa onu yapabilir...

LP: Eğer adam bunu tüm gün ve her gün yapıyorsa da, ne kadar süreyle yapabilir? Benim uzun tecrübemde, bir kişinin bir binayı kadını yakalayıp saldırmak için bu kadar uzun süre izlediği bir olay yaşanmadı. Zaten şiddet uyguladığı iddia edilen kişiye bana söylenen bu iddiayı iletmiyorum. Ben hala sizle ayrı olarak görüşmeyi tercih ediyorum çünkü konuşulacak zor konular var diyorum. Çocuklara odaklanıyorum şiddete değil. Ayrı görüşmeyi kabul ediyorlar mı bakıyorum. Bazen diyorum ki konu çok duygusal ama şiddet iddialarına değinmeden. Bu aynı zamanda iddiayı ortaya atan kişiye karşı herhangi bir intikamı engellemek için de gerekli. Önceliğin bu olması lazım.

Taraflardan birisine karşı yargıya varmak ve diğerinin tarafında olmak arabulucunun tarafsızlığına aykırı. Ancak güvenliği sağlamak zorundasınız. Zihnen açık olmanız lazım, gerçekten aralarında ne olduğunu bilmiyoruz.

IE: Tabii, tüm bunlar iki duvar arasında yaşanıyor. Gerçekte ne olduğunu bilemiyoruz.

LP: Evet, hikayeler birbirini tutmuyor. Her bir hikayeyi anlamaya çalışmalıyız. Kim haklı kim haksızı anlamaya veya gerçeği bulmaya çalışmıyoruz. Bundan sonra bu ilişkide ne işe yarar, ona bakıyoruz. Geçmişte ne olduğu değil de şimdi ve gelecekte ne olduğuna bakıyor olmak gerçekten fayda sağlıyor.

IE: Bu ilk adımlardan sonra içeriğe geçiyorsunuz sanırım, eğer arabuluculuğa devam etmek istiyorlarsa? Ya da arabuluculuk benim işime yaramıyor, ben istemiyorum diyorlar herhalde?

LP: Sıklıkla, güvenliği sağlayıp, taraflara güven verdikten, odağı değiştirdikten sonra ayrı toplantılardan hızla ortak toplantılara geçiliyor. Zira onların da arabulucuya güvenmesi gerekiyor. Birlikte toplantılarda, onlara kullandığım temel kuralları anlatıyorum. Gerekirse bunları katı şekilde uygulayacağımı söylüyorum. Gülüyorlar genelde. Biliyorlar çünkü bu kurallara uymama eğilimi olabiliyor insanlarda.

IE: Türkiye’de aile arabuluculuğuna dair gözlemleriniz neler? Tartışmalı bir konu olduğuna şahit oldunuz. Kadın dernekleri, hükümetin aileyi kadınların hayatı pahasına korumaya yönelik ideolojik bir saplantısı olduğunu düşünüyor. Bunun sebeplerinden birisi de Mecliste boşanmalara dair bir komisyon kurulurken, kadınların ve evliliklerin önemli bir sorunu olan şiddete yönelik bir komisyon kurulmaması. Oysa burada bir kadın kırımı yaşanıyor bir çok ülkede olduğu gibi. Siz ailedeki bu sorunların bütün dünyada olduğunu söylüyorsunuz.

LP: Evet, oranlar şok edici derecede yüksek. Bu ülkede her hafta iki kadın, eş veya eski eşinin uyguladığı şiddet nedeniyle ölüyor. Yani kendilerini yakından tanıyan birisi öldürüyor, hiç alakasız bir yabancının yaptığı bir şeyden bahsetmiyoruz. Fransa’da oran daha bile yüksek. Sayı bu sene 160. Türkiye’de de oranlar yüksek. Bu konuya odaklanmakta haklılar. Konuya ilişkin farkındalık olmalı. İnsanlar bunun ne kadar yaygın olduğunu ama ne kadar saklandığını öğrendiklerinde şaşakalıyorlar. Çünkü bu konudan bahsetmek mağdur için tehlikeli olabiliyor. Konuya ilişkin hizmetler sunmak ve konuyu tartışmak, aileyi bir arada tutmak için hangi politikanın belirleneceğinden önce gelmeli. Tabii aileyi bir arada tutmak arzu edilir bir şey ama kadın dayak yiyorsa ve çocuklar bunu duyuyorsa, değil. Yine bir raporda yer alıyordu, çocuklar şöyle diyor: “ben duyardım, odadaki en küçük yere saklanırdım”.

Anneye karşı şiddet, sıklıkla çocuğa karşı şiddetle de ilintili. Çocuk doğrudan şiddete uğrayabilir ancak bu ülkede şiddete tanık olmak veya şiddeti duymak da hukuken çocuk istismarı olarak tanımlanıyor. Bunlar hep eğitime bağlı. Aslında okullarda çocuklara ilişki eğitimi getirilmek isteniyor. Kızdığında ne yapmaları gerektiği bu eğitimin içinde olmalı. Aslında çocukların çok ilgisini çekiyor bu konular. Nitekim okullarda akran arabuluculuğu yapıldı, bunlar harika projeler. Kendi yaş gruplarında nasıl akran arabuluculuğu yapılacağının eğitimini aldı çocuklar. Hatta birisine verdiğiniz cevabın onların size verdiği cevabı nasıl etkilediği gibi konuları öğrendiler.

IE: Okulda akran arabuluculuğundan büyüdükçe özel hayatınızda çatışmayı nasıl çözeceğinize doğru ilerlemek mümkün.

LP: Kesinlikle

IE: Aile arabuluculuğunun, aileyi korumak için boşanmayı zorlaştıran veya boşanma cesaretini kırmaya yönelik bir şey olmasından endişe ediliyor.

LP: Eğer arabulucular doğru şekilde eğitilirse, taraflara ben sizi hiçbir yöne itmeye çalışmıyorum derler. Ben size farklı yolları göstererek, yardım etmekle görevliyim. Mevcut yolların nereye çıktığını anlamanıza yardımcı olmak ve hangisini denemek isterseniz bakmak, benim işim. Ama ben size eşinizden ayrılma sebeplerinizi sormayacağım zira ben terapist değilim.

Bu ülkede taraflardan birisi ayrılmak istiyorsa onu durdurmak zor. Arabulucunun rolü de onu bu konuda ikna etmek değil. Sadece kararın sonuçlarına bakmalarını sağlamak. Özellikle ayrılık sonrasında nasıl ve nerede yaşayacaklarını düşünmedilerse.

IE: Teşekkürler. Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

LP: Hayır, Türkiye’de geçirdiğim zaman harikaydı. Bu konuda daha fazla seminer ve atölye çalışması yapmak ve bu soruları tartışmak lazım. Arabuluculuk boşanmayı zorlaştırır mı? Bence hayır ama araştırma, delil, örnekler ışığında tartışmak gerekli. Keza arabuluculuk, kırılgan durumdaki kadın ve çocukları riske atıyor mu? Atabilir bu nedenle çok dikkatli inşa edilecek bir sisteme ihtiyacımız var. İyi bir eğitim lazım. Çocuklar için nasıl bir faydası var arabuluculuğun? Oldukça çok. Bir çok ülkede yapılmış araştırmalar, arabuluculuğun çocuklara doğrudan veya dolaylı faydasını gösteriyor. Herkes, hakimler, aileler bunları bilmeli ama bilmiyor.

 

Lisa Parkinson, UKProfile Photo

Lisa Parkinson, UK

Family Mediator, Trainer, Consultant

Lisa Parkinson has degrees in social work from London and Bristol Universities and a Masters degree from Oxford University in modern languages. She is a family mediator at Bristol FMA. She has been a practising mediator since 1978 and is also a trainer, co-founder and a Vice President of FMA and member of the Family Justice Council’s ADR Committee. She is also a founding member of the European Forum for Family Mediation Training and of the World Mediation Forum.

Lisa has given family mediation trainings and done workshops in many other countries and has written books and articles on mediation including Family Mediation (Family Law, 3rd edn, 2014). She also contributes regularly to Family Law, International Family Law and foreign language journals. Her family mediation book has been published in five foreign language editions including Turkish.